Sayfalar

Ben de senin kadar insanım!

Yıllardır biriken sıkıntı bana bu yazıyı yazdırdı; Psikologlar hakkında konuşmamız gereken şeyler var, dinle beni:

Psikolog dediğin, normal şartlar altında 2şer tane kolu bacağı eli gözü kaşı olan ve senin kadar ortalama bir zeka düzeyine sahip bir kişidir. Tek farkı karşısındaki insanda neye bakacağını ve ne'den ne çıkaracağını senden daha iyi bilmesidir, o kadar.

Eğer peygamber değilse - ki son peygamber 1400 küsür yıl önce geldi ve gitti - herhangi bir ilahi bağlantısı bulunmayan psikolog, sadece kendi okumaları ve tecrübesi doğrultusunda karşısındaki insanın (danışan diyelim) onda sıkıntı uyaran durumdan kurtulması için "doğru düşünmeyi öğrenmesine vesile olan" kişidir. Özellikle, BD dediğimiz "bilişsel davranışçı" psikologlar adeta "koç" vazifesi görürler senin hayatında.

"Vesile olan"'ın altını çizmek isterim fakat bir underline tuşu yok üstte. Sen idare et ve şunu asla unutma, psikolog sihirli değneğiyle sana dokunup iyi etmez. Veya dünyaya olan karamsar bakış açını bir anda bembeyaz pırıl pırıl hale getirmez. O sadece "iyi olma" yolunda seni daha güçlü ve donanımlı hale getirir ki sahip olduğun gücün farkına var ve kullanabil. Yoksa, sen aşağıda ağzını aç ve bekle balık gibi, o da sana atsın yemek sen karın doysun. Yemezler (burada göz kırpmak isterim)

_______________

Dün 2 - 3 aydır görüştüğüm bir danışanımın seans günüydü. Üstünde çalıştığımız konu, iş bulamamasından (2 yıllık bir halkla ilişkiler bitirmiş ve iyi bir işi hak ediyormuş) ve "hakkında-12 tane-olumsuz özellik-yazabildiği-ama-her nasılsa-ve-nedense-hala sevdiği-fakat-1 aydır da-karşılıklı-gurur-yapmaktan-dolayı-görüşülmeyen" şizoid özellikler sergileyen sevgiliden dolayı mutsuzluğuydu.

Umutlarımı pek çok kere yerle bir eden bu danışan ne yazık ki taş gibi sabit fikirliydi ve vardığı o farkındalık düzeyine rağmen yine de ısrarlıydı şikayet ettiği durumlar hakkında değişim göstermemeye. Velhasıl, seansı kısa kestim uzun bir yoldan gelmiş olmasına rağmen. Çünkü o seansta daha fazla devam edersek profesyonelliğimi daha fazla koruyamayacaktım. Ve bu "profesyonelliği koruyamama" da en son istediğim şeydi, zira eğer o anda kişiye psikoloğu olarak değil de "kızmış bir arkadaşı" olarak yaklaşırsam hem büyük ihtimalle bir daha seansa gelmeyecek, hem de sahip olduğu eser düzeyde olumlu duygu durumu da kaybedecekti.

Neticede, o seans bitti ve sıra önümüzdeki haftanın seansında. Umarım yaptığım son hamle işe yarar da görmesine yardımcı olduğum şeyleri içselleştirip iş bulma konusunda somut bir çaba içine girer. Eğer girmezse, çok daha çetin günler beni bekler...

______________

Hala okuyor musun?
Okuyorsan görmüşsündür ki psikolog da seninle aynı olumsuz duyguları yaşayabiliyor. Hem zaten senin gibi de 2şer tane uzvu var; e senden farkı ne o zaman? Lütfen beni ya da meslektaşlarımı "yüce kişi" gibi görmeyi bırak. Hele "kahin" veya "beyninin dibini gören & çözen tip" olarak hiç düşünme bile. Hele hele "doktor bey" statüsüne koyup özel bir saygı hiç gösterme..Öyle bir sevgi / saygı / ilgi bekleyen bir psikolog görürsen de çak ağzının ortasına elinin tersiyle, aklı başına gelsin.

Hiç yorum yok:

Yolgeçen