Sayfalar

Rüya Tabirine Giriş


ruya tabiri nereden cikti?

soru baslikta ayrica dikkat ediyorum. duyurunun cogusu okumus, gecirmis ve kulturlu insanlar. onlarca yil once bilincaltinin bilmemneyin disavurumu olarak kanitlanmis bir olayi niye duyuruyu acip tabir alma geregi duyuluyor? bugune dek tabiri tutmus yada tabirinin pesinden kosan bir tane vaka gormedim.

Demiş birisi.

Dedim ki:

Rüyanda başına kötü bir şey geldiğini gördüğün o kadar da yakınında olmayan kişinin bir kaç gün sonra vefat haberini almışsan veya rüyanda kurtar beni anne diyen oğlunun o gece hayatını kaybettiğini öğrenmişsen pek de bilinçaltı değil.

Rüyaları tabir işi İslami ilme göre epey derin ve herkesin yapamayacağı bir iştir. Öyle kitaplara yada magazin yaklaşımlara takılmayınız.

edit: Görsel eklemek için aradım biraz ama genelde geyik klasik şeyler buldum. Satenler içindeki kadınlar, açılan kapılar, vs vs Siz tepede koymuşum gibi davranın :)




Amerikan Tanrıları Aramızda (2013'te)

İki ayrı çevirisini de okuduğum kitap Amerikan Tanrıları'nın yazarı fantastik adam Neil Gaiman hakkında yazılmış bir yazıyı okuduktan sonra 2. çeviriyi 2. kere okumaya başlamakla ne güzel bir iş yaptığımı anladım.
http://www.gizegen.com/2011/07/amerikan-tanrilarinin-10-yilinda-los-angelesdan-bir-neil-gaiman-gecti/

2013de de HBO tarafından dizi uyarlaması olarak ekrana gelecek. Bakalım, ezberlediğin kitabı bir de televizyonda izlemek nasıl olacak :)

Geçmişle gururlanmak böyle birşeymiş

Dün gördüm ki sitede en çok ziyaret edilen yazılardan biri http://alticuceler.blogspot.com/2010/01/roportaj.html olmuş.

Taa 28 ay önce verdiğim bu röportajı görmek güzel hissettirdi..Allahım nasıl konuşmuşum, nasıl da poz vermişim; sanırsın Egzorsitteki peder, az sonra yahala yuhala oberdinaa başlayacak :D

Şaka bir yana, o zaman söylediklerim hala geçerlidir arkadaşlar. Dün katıldığım Otizm konulu bir seminerde de  hem rakamlar hem de bizlere anlatan uzmanlar eşliğinde gördüm ki hala gerideyiz. Hala farkında değiliz. Hala önemini anlamıyoruz.

Sanıyoruz ki bir hastalık, iki hap alınca geçecek.. Ve inanın bu tüm zihinsel engeller için geçerli :\

Her şey bir ekran kartı alma fikriyle başladı

Biliyor musun, birkaç zamandır - daha doğrusu birkaç aydır - bir tereddüt içindeyim. Nedir, ev ve odam değişti değişeli PC'ye artık yakın oturduğum için özellikle oyunlar oynanabilecek halde. Yani şöyleki önceki sistemde ekranla aramda 2 metre vardı. Bildiğin 2 metre!

82 ekran bir televizyonu PC ekranı yapınca öyle oluyor işte. Olan bir diğer şey de, oyunlar tüm "immersion" yani içine alma, yakalama değerinmi yitiriyordu.

Ancak artık 22 inc monitörün karşısındayım. Oynarsam, hele ekran kartı alırsam grafik olarak direkt içindeyim. Edifier r1900Tii'ler de sağolsun ses de o biçim. Ama oynarsam..E oyna o zaman? Ben de biliyorum onu ama şunlar var ki;

A. Ekran kartı almam lazım
B. Oyunları beni eskisi gibi sarmayacağından emin olmam lazım. Çok şey kaçırdım ben zamanında o oyunlar yüzünden!
C. Beklediğim bir laptop var aşağıda kısaca yazdım, onu mu almalı yoksa sadece ekran kartı mı almalı onu kararlaştırmak lazım

Yanisi çok değişkenli bir denklem bu.

arkaplanda tekrar eden:

Asus N56VM?

Bu alınır

http://www.pcmag.com/article2/0,2817,2403337,00.asp

Hem özellikleri standart kullanıcı için fazlasıyla yeterli, hem baştan aşağa usb3 donanımlı, hem de ekranı kıyasla geniş açılı. Ayrıca testlere göre oldukça da soğuk. Aluminium kasa da cabası :) 

Öz

Zaman geçmiş üstünden. Değişmiş kimi alışkanlıklarım. Ama değişmeyen bir öz var. Hala istekli, kıpır kıpır.

Ah ah

Ah ah.

Hiç sözüm yok. Neden bilmiyorum. Ama hiçbir şey yazasım yok. Artık anlamsız geliyor bu blog işleri. Hani yaş büyüyünce geçen yıl oynanan ciayco yada transformırsın anlamsız gelmesi gibi bişey.

E o zaman kapat gitsin derler adama?

Yook dostum yook derim ona.

Yolgeçen