Sayfalar

“Hiçbir şey, onlar için çok şey”



5 çocuk

5 kız çocuk

5 özürlü çocuk

5 geleceği bizlerden de belirsiz çocuk

Onlar, biri orta derecede fonksiyonellik gösteren otistik olmak üzere 5 adet “resmi tanıma göre” özürlü çocuk. Hepsi, otistik dışındaki hepsi, devlet okulunda kaynaştırma sınıflarına devam ediyor. Bize göre sembolik ama onlar için büyük başarıyı gösteren karnelere sahip oldular ve olacaklar da.

“Hiçbir şey, onlar için çok şey”

Bu, altı çizilmesi gereken bir kavram olarak kalacak hayatlarında. Belki sizin kadar başarılı olamayacaklar ileride (belki değil, kesinlikle aslında) ama sürekli surette “küçük şeylerin de fark ettiği” insanlar olarak kalacaklar.

Aileleri açısındansa, en basiti kendi kendilerine tuvaletlerini ve temizliği yapmayı öğrenmeleri bile olağanüstü bir gelişme olacak.

“Hiçbir şey, onlar için çok şey”

Her çocuk bir manada ailesinin bir projesidir. Projeler de başarısızlığa ulaşmak için başlamaz. Aksine hayalde hep büyük başarılar, parlak gelecekler vardır. Ama durumlar başka söyler. Mesela sen doğduktan hemen sonra, ebe seni elinden düşürürse? Veya baban sen bebekken sana çok kızıp bir tokat atarsa? Yada çok haşarısın ve bir yerden kafa üstü çakılırsan? İşte o andan itibaren sen artık "başarısız bir projesin". Bir hayal kırıklığısın. Senin üstüne kurulmuş tüm geleceğin çöpe atılmasısın.

“Hiçbir şey, onlar için çok şey”

Tam o durumdayken de aldığın karne de, bakkaldan alıp getirdiğin iki parça şey de, annenin istediği bir şeyi tek seferde anlaman da, deliksiz uyuduğun bir gece de, dişlerini fırçaladığın her sefer de..de..de..de..aslında çok büyük şeyler olacak.

Ve sende hep bir umut var olacak, hiç kaybolmayacak bir umut.

Ya bir gün..?

Hiç yorum yok:

Yolgeçen