Sayfalar

A-ha!


Tam mazide gezinirken, anlamsız hüzünlere kapılmışken, işte bunu buldum.
Ve elimi tuttu, yüzüme gülümseme koydu.
:D

Anlayamazdım




Merhaba dedim sana msnden, geçen gün sitem ettin bana neden artık konuşmuyoruz diye.
Halimi hatrımı sordun, anlattım. Ardından sen de anlattın ve gülüştük.

Daha sonra sustuk ve ben baktım fotoğrafına. Aynı değildi; bir zamanlar bambaşkaydı, kalp başka çarpardı...Senin gülümsemen olmadan anlatmazdı fotoğraf, hayatıma zamanında güneş gibi doğduğunu, ve yine güneş gibi battığını.

Güneştin ya, dokunulmazdı sana.

Dokunamadım. Ama o çocuk halimle dokunabileceğimi zannetmiştim büyük bir hevesle.
Dokunamadım...


Aah Arnavut kızı, çok geldin bana sen


What I Am? ya da I am...?



sıkıldım.

kendimi 1 forumda admin bir diğerinde mod bir başkasında da mod TP'de aktif bir sözlükte de aktif ve bir diğerinde de spy olarak bulunca...(ben bi de çalışıyorum, düşünün yani)

öeh dedim tiksindim kendimden.
(hayır güldüğüme bakmayın, cidden kötü hissettim)

global geri çekilme yaşıyorum şu aralar, geçer yakında


Elif

Herşeyin başı, herşeyin sonu, mutlak tekliğe işaret..

Google Araması Cevaplandırma Servisi: bilkentten beytepeye nası giderim

Bu seri, siteme kimin hangi keyword ile geldiğini görmemden kaynaklıdır, kçtan uydurma asla değildir. Lütfen iyi okuyun ve feyz alın ya da esef duyun.

O ikisi komşu cicim! Bak sık biraz kıçını, yürüyerek onbeş dakika en fazla. Üstüne ben varken Bilkent tarafı kapısı rahattı da, bagajda adam sokmuşluğum bile var, fazla kasmazlar girerken.


Finding Nemo / Kayıp Balık Nemo

adı: finding nemo

türü: çocuk filmi / hayvan filmi

oynayanlar: bir balık, bir başka balık, bir başka balık sonra bir başka balık daha, bir sürü deniz tospağası, bir iki de kuş.

konu: canı sıkılan velet kırmızı balık yüzünden gidilmez yolları yüzen diğer bir kırmızı balığın hikayesi. Tabii sadece bu değil, deniz tospağaları ve martıların enteresan dünyası hakkında bolca belgesel şey de oturtmuşlar. Thumbs up! Must see!

Hard Disk

IBM Hard Disk. İlk hard disklerden.


Hard diskler, hdd olarak da adlandırılır. Sistem olarak insan beynine benzerler. Hiç bir bilgi TAM olarak silinmez; sadece yeniler eskilerin üstüne yazılır. Kurtarıcı olarak gördüğümüz "format" bile beceremez %100 silmeyi.


Ben bu işlere girdiğimdeki ilk hard diskim resmi sağda görülen 1.6 gigabayt ( = 1600 megabayt)
kapasiteli bir Fujitsuydu. Güzeldi. Amiga günlerimden sonra mucize gibiydi.










Ama ardından yıllar geçti. Şimdi işler çok daha farklı. Boyutları da. Tamam fiziksel ebat değişmiyor ama aynı boyuttaki kutucuğun içine alabildiği veri coşuyor da coşuyor; fiyatları da komik rakamlara düşüyor.

Bugün aşağıdaki 500 gigabaytlık ( = 500.000 megabayt) modeli satın aldım 110 liraya. Ve dönüş yolu boyunca şaştım durdum. Şaka gibiydi resmen. Fiyat ile kapasiteden bahsediyorum.


İyi haber, terrabaytlık ( 1tb = 1000 gb = 1.000.000 megabayt ) modeller de gitgide kullanıcı seviyesine düşmeye başladı. Fakat fiyatları henüz o kadar düşmedi, yaklaşık 250 - 300 liraya alınabilir.

Artık daha ne kadar şaşabilirim?





Yolgeçen