Is Bliss
yağmur altında soğuk etrafında geçiyor hayatım şu anda bi çıkış göremeden bir yol bilemeden deneyemeden yürüyemeden kafamı bile kaldıramadan ama denesem yürüsem kaldırsam ne değişir hayatımda diye sorgulamadan da bazen düşünüyorum ama ne olacak diye ne olacak geleceğim diye ancak o anda aklıma geliyor düşünmenin manasızlığı hmm en azından "fazla" düşünmenin manasızlığı hey hem bunu daha önce gören ben değil miydim zaten fazla düşüne düşüne kayışı kopartan ve kopan kayışın çarptığı yerde bir hastalık doğurtan a evet bu durumda görülüyor ki düşünmemezliğe mutlak surette devam etmek durumundayım nasıl cehalet mutluluksa cehalete hizmet eden yollar da eşit mutluluk barındırır bunu unutmamak lazım
Bilinciniz konuşuyor.
"Suçlu sensin. Her zaman öyleydin. Dünyaya geldikten sonra suçlayabileceğin tek kişi vardı zaten. Sen de bunu kullandın.
Senin yüzünden dünyaya geldin, senin yüzünden ağladın ilk defa, senin yüzünden düştüğünde dizin kanadı, senin yüzünden burnun kanadı, senin yüzünden o gün o kadar eğlendin. Hepsi senin yüzünden...
Şimdiyse büyüdün, yine senin yüzünden, ve kaldıramadın bu yükü ve Tanrı denen ve yaratıcı diye bildiğimiz varlığı suçlamaya başladın. Tamam belki dünyaya gelmende O'nun biraz payı olabilir, ama diğer herşey senin yüzünden.
İlk kez aşık olduğunda gurur yapman, o aradığında telefonu açmaman, aldatıldığında deli gibi acı çektiğinden aynı acıyı yaşatmak için aldatman, iş bulman ya da bulamaman, ölümden dönmen ya da dönememen.. Hepsi senin yüzünden. "
İnsan güçlü bir varlık. Ne olursa olsun kendimizi suçluyoruz ya bazen. Bir düşünün şimdi, doğduğumuzdan beri o kadar çok şey gelmiş ki başımıza ve biz o kadar çok kendimizi suçlamışız ki, taşlaşmış sabreden yerlerimiz. Ve farkında bile değiliz aslında hala ne kadar çok şeye dayandığımızın.
Hala nefes alıyorsanız, bilin ki bir sebebi var.
Senin yüzünden dünyaya geldin, senin yüzünden ağladın ilk defa, senin yüzünden düştüğünde dizin kanadı, senin yüzünden burnun kanadı, senin yüzünden o gün o kadar eğlendin. Hepsi senin yüzünden...
Şimdiyse büyüdün, yine senin yüzünden, ve kaldıramadın bu yükü ve Tanrı denen ve yaratıcı diye bildiğimiz varlığı suçlamaya başladın. Tamam belki dünyaya gelmende O'nun biraz payı olabilir, ama diğer herşey senin yüzünden.
İlk kez aşık olduğunda gurur yapman, o aradığında telefonu açmaman, aldatıldığında deli gibi acı çektiğinden aynı acıyı yaşatmak için aldatman, iş bulman ya da bulamaman, ölümden dönmen ya da dönememen.. Hepsi senin yüzünden. "
İnsan güçlü bir varlık. Ne olursa olsun kendimizi suçluyoruz ya bazen. Bir düşünün şimdi, doğduğumuzdan beri o kadar çok şey gelmiş ki başımıza ve biz o kadar çok kendimizi suçlamışız ki, taşlaşmış sabreden yerlerimiz. Ve farkında bile değiliz aslında hala ne kadar çok şeye dayandığımızın.
Hala nefes alıyorsanız, bilin ki bir sebebi var.
Geçemiyorum. Çekilir misin?
C: Geçmiş size kendini hatırlattığında yapılacak en güzel şey, üzerine gitmek sanırım. Hani derler ya birşeyden korkuyorsan, o korkunun üzerine git. Bu da onun gibi birşey. Arkanızı dönüp kaçmadan, yüzleşmek gerekiyor.
Çünkü kaçmaya çalıştığınızda, düşüyorsunuz ve bu daha çok can yakıyor.
İnsanlar olarak, herşeyin üstesinden gelebiliriz değil mi?
Çünkü kaçmaya çalıştığınızda, düşüyorsunuz ve bu daha çok can yakıyor.
İnsanlar olarak, herşeyin üstesinden gelebiliriz değil mi?
JD: Zaman zaman baştan kaybettiğimiz savaşlara başlasak da, çabalamanın şanı bizde kalsın diye devam ederiz uğraşmaya.
Bilmem, rica mı etmeli yel değirmenlerine çekilsinler diye?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)