Az önce çok sevdiğim bi arkadaş aradı. Adını hep duyduğum ama tanışma şerefine nail olamadığım bir arkadaşın babası kalp krizi geçirmiş. Çok geçmiş olsun. Baba da demişken, dünkü haber nasıldı? Oğlanla kız tam nikah masasında, kızın baba da geliyor yolda. Ama bizimkiler masada beklerken baba bi trafik kazası geçiriveriyor. Hakkın rahmetine kavuşuyor. http://www.haber7.com/haber/20110725/Balayi-yerine-cenaze-namazina-gittiler.php Kader kısmet diyoruz. Başka ne?
Sağlığa gelince, sol kolum daha iyi ama klavye performansı hala kötü sol elin. Gerçi hakkını yemeyelim. En azından işaret parmağıyla iyi basıyor. Ama ben gibi sol serçe ve yüzük parmaklarını kullananlar anlar, onlarla pek iyi değilim.
Yine izinli
Bugün biraz daha iyi gibiyim. Sanki sol elim az daha fazla hisseder gibi. Yürüyüşümse garanti daha iyi. Evdeki denemelerim öyle diyor en azından :) (dur hatta biraz daha koridor+salon baştan başa git gel yapayım 11:44)(11:49 kesinlikle daha iyi yürüyorum. hızlı da yavaş da denedim ve vaziyet iyi. sanırım tek kalan da sol eldeki klavye hızımı arttırmak.)
Madem evde dinlenme için 2 günüm daha var, tatilimiz için biraz daha araştırma yaptım. Herzamanki hobim büyük binalar konusunda sağlam şeyler yaşayacağımı fark ettim. Zaten adamların özellikle Soğuk Savaştaki mimarisi hepten "kocaman, ezen, küçülten" binalar yapmaktı. O yüzden eski Ankara mimarisini de hep sevdim.
![]() |
Dubai'de |
![]() |
Tayvan mı Taylan mı ne |
![]() |
Moskovada. Avrupanın en yüksek TV kulesi |
Bugün de
Gogılın webmaster araçları olayına girdim, kendimi önemli hissettim! İki blogu da verify ettim, sitemap ekledim ve daha klas gördüm kendimi aynada. Evet bebek, daha klas! Hatta BBC'nin çektiği Perfect Day şarkısının bol katılımlı klibindeki zencinin dediği gibi "I thought I was someone else..Someone good (yeah)"
İki blog demişken, diğeri de http://enalttakiler.blogpot.com adresindeki. Karıştırmayın! Hmm durun ya karıştırın aslında. İsim babam Gunther Wallraf'ın dehşet bir çalışması En Alttakiler'le yani. Hele onu bir okuyun, bir zamanlar neler olmuş görün, tüyleriniz ürpersin. Sizin tüyleri bilemem de, benimkiler epey titremişti :\
Neyyse, olay öyle dramatik değil tabii.
İki blog demişken, diğeri de http://enalttakiler.blogpot.com adresindeki. Karıştırmayın! Hmm durun ya karıştırın aslında. İsim babam Gunther Wallraf'ın dehşet bir çalışması En Alttakiler'le yani. Hele onu bir okuyun, bir zamanlar neler olmuş görün, tüyleriniz ürpersin. Sizin tüyleri bilemem de, benimkiler epey titremişti :\
Ayrıca ne var? Eee bizim tatille ilgili güzel gelişmeler. Orada ikamet seçeneklerini arttıralım diye o tarafta ev kiralayanlarla da kontağa geçmeye başladım. Gerçi arkadaş Ağustosla beraber kira değil de misafirlik talepleri yollamaya başlayacak. Ama olsun, opsiyonlar zarar vermez :)
Ee bugün nasılsın bakiym?
Valla bugün biraz daha iyiyim. Düne göre yani. Ama hala aynı kalça çıkığı yürüyüşüme devam :) Bugün bizim fizyoterapistle bacak germek hareketlerine başladık. Her gün bunları yaparım artık. Onun dışında doktorun verdiği 1mm solüsyona devam, kas ağrıları için başka bişeye de devam. Sabah da Pharmaton aldım bi tane. Zamanında kullanmıştım. İyiydi.
Onun dışında..Altının yükselişi biraz soluklanmak için durdu. Aylardır dipte giden gümüş de gr/2000 seviyesini geçti. Şeytan diyo elde ne kadar varsa sat, altına dön. Ama altın şu anda çok sıcak, ellemeye gelmez. Artık bu şekilde altın-gümüş çeşitlenmiş portföyle devam edeceğim.
Onun dışında..Altının yükselişi biraz soluklanmak için durdu. Aylardır dipte giden gümüş de gr/2000 seviyesini geçti. Şeytan diyo elde ne kadar varsa sat, altına dön. Ama altın şu anda çok sıcak, ellemeye gelmez. Artık bu şekilde altın-gümüş çeşitlenmiş portföyle devam edeceğim.
Alış Satış |
---|
Gram | 85.25 | 86.65 | %0 | |
---|---|---|---|---|
Gümüş | 40 | 40.05 | %-0.09 |
---|
Ondan da başka, tatil için planlar son hız devam ediyor. 1 ay kaldı topu topu. Her nekadar yol arkadaşım bu son gelişmelerden sonra hafiften şüphelense de, eminim ki bu tatilde iyi başaracağım. Benim vaziyeti biliyor zaten. Birazcık anlayışlı olur yeter. Olacaktır. Dmi? :)
Tarihin Tozlu Sayfaları
BİR DÖNEMİN BİTİŞİ
Desem de fazla inanmayın siz :) Sadece yenisi için eskinin iptal edilmiş hali o. Bugün hallettim pasaport işlerini. Tahmin ettiğimden daha rahat oldu. Gittim randevuma, verdim evrakları ve harçların imzalı dekontlarını; kadın tık tık tık girdi bir iki soru sordu ve tamam. Adresime gelecekmiş bir hafta sonra.
Ayrıca az önce ne fark ettim abi. Bende az miktar da olsa bi yaratıcılık var. Nasıl anladım? Yukarıdaki kareyi yaparken o programın yetmediği şeyler istediğimi fark ettim. Keşke fotoşap kurulu olsaydı dedim..Heyoo :)
Ayrıca II, 2 günlük iznim bitmek üzere. Yarın iş başı. Fakat halen yeterli hissetmiyorum. Atak tarzı bir durum vardı ya. Bakalım artık, olmadı sorumluya anlatırım bir yolunu bulurum. Ama ne diycem biliyor musun? Bugün pasaport için Emniyet dönüşü otobüse binerken en öndeki orta yaşlı adam kalkıp kolumdan tuttu ve yanına oturmam yardımcı oldu.
La!
Olm?!
Ben böyle muhtaç mı oldum yaa?!
Olmuşum valla
Kimi kandırıyorum
?
Sevgili Amirim
Hakkında duyanınız vardır. Ankara polisiyesi. Sıkıcı, düz ve gri Ankara'da geçen polisiye hikaye. Öyle diyorlardı. Ben de o ön yargıya kapılmış, ara ara denk geldiğim bölüm tanıtımlarında sıyrık bi polis işte diye düşünüp geçmiştim. Aylar öncesiydi.
Geçende bir gün sıkıldım. Zaten dursun, bakarım sonra deyip indirmiştim epey bölüm. Birinci bölümü izledim..Ve hayatım değişti :) Tamam öyle değişmedi. Fakat bizi bize böyle net yansıtan dizi yoktu. Artık bu var. Şimdi de yaz tatilinde.
Size birine attığım mesajı aktarayım. Mesaj ekşisözlükte atıldı. Güya aykırı, şımarık, uçuk ekşisözlük.
Ben: "behzat ç.de (...) uzun zamandır kendinin popüler kültürde temsil edildiğini görmek isteyen eleştirel bir kitle ile özdeşleşiyor, tanımlıyor (...) velhasıl, uzun süredir muhalif sesler çıkartmak, duymak, kışkırtmak isteyenlerin bağlandığı bir dayanak olarak behzat ç" Şeklinde yazmışsınız.
belki de bu yüzden hakkında 440 sayfadan fazla entry var. bu neticede nutella falan gibi saçma bi fetiş nesnesi değil. izlenilen ve üstünde düşünülen bir yapım.
Ekşi'de Behzat Ç. hakkında çoğu öven 11128 entry (girdi, edilmiş söz) var. Bu tesadüf, heves yada başka bir şey değil.
Saygılarımla Amirim.
Dunning-Kruger Sendromu
Televizyon izlerken birilerine bakıp da "Ya bu adam bu sığlıkla nasıl buralara kadar gelebilmiş" diye düşündüğünüz oldumu hiç? Ya da işyerinizde sizinle aynı ya da daha üst aşamada bir görevde olan bazıları, sizde büyük bir şaşkınlık uyandırdı mı?; onlara bakıp "Bu cahillik, kendini bilmezlik nasıl fark edilmez?" diye iç geçirdiniz mi? Justin Kruger ve David Dunning adlı iki ABD'li bu hissi çok yaşamış olacak ki, iki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya attı: "Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır." Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı:Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimin-dedir.Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerini n farkına varmaya başlarlar. Bitmedi... Cornell Üniversitesi' ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik "Nasıl geçti?" sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi... Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin "kendilerine güvenleri" müthişti. Onların "testin yüzde 60'ına doğru yanıt verdiklerini" düşündükleri; hatta "iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları" ortaya çıktı. Soruların yüzde 90'ından fazlasını doğru yanıtlayan-lar ise "en alçakgönüllü" deneklerdi; soruların yüzde 70' ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı. Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı: "İşinde çok iyi olduğuna" yürekten inanan 'yetersiz' kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür! Ancak bu 'cahillik ve haddini bilmeme' karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.'Eksiler' kariyer açısından 'artıya' dönüşür.Sonuçta, 'kifayetsiz muhterisler' her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler.. .Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında 'fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen üstleri tarafından da 'ihtiras eksikliği' ile suçlanırlar... "Ne olur fazla mütevazi olmayın!... "Siz de çevrenize şöyle bir bakın" diyeceğim ama eminim bu satırları okurken bile aklınızdan bir dolu yüz, bir dolu isim geçti... Bence Dunning ile Kruger'in, bu çalışmalarıyla 2000'de, Nobel yerine Harvard Üniversitesi' nin Ig Nobel'ini alma nedeni "cahil olmamalarıydı" . Gönlümün nobelini bu ikiliye vererek yazımı Bertrand Russel'in bir sözüyle bitiriyorum: "Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır."
Dokunanlar Var
Olmuş olan ve olacak her şeyin"ama ama ama ben bişi yapmadım kii" diyen tweety edasında yalanlanmasını hiç sevmiyorum. Alttaki haberi gördüm, tam sinirime dokundu. Arkadaşım nasıl bir iştir ki bu, sizler sütten çıkmış ak kaşık maşallah. Sizin HİÇBİR konuda HİÇBİR hatanız yok. Yoo, ama siz meleklerden türediniz..
http://www.haber7.com/haber/20110518/AB-dahil-60-ulkede-filtre-var.php
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)